5 Temmuz 2014 Cumartesi

Yalının Yalın Olmayan Konseri :)



Kankato ile Harbiye'de Yalın konserine gittik. Ben nedeni sanırım o kocam olacak adam, Yalın'ı çok seviyorum, Meleklerin Sözü Var bizim şarkımız mesela -aman da ne kadar romantiğiz :)- bıdık adam lakin güzel okuyor, yazıyor, bize de dinlemek düşüyor. Okuldan gelip ikimiz de birer kanepe de ağzımızı açıp göbekleri kaşıya kaşıya uyuyup kaldığımız ve konsere de koşar adım zar zor yetiştiğimiz için Ne Giydik gibi bir post hayal oldu, karga sesli iki kız olarak şarkılarımızı söyledik geldik :) Fırsat bulursanız Eylül sonuna kadar neredeyse her gün Harbiye'de bir etkinlik var, gidip bir yaz gecesinin tadına bir de orada bakın, seveceksiniz bence. Ben Eylül'de Güldür Güldür için kocamı kandırmayı planlıyorum :)

Avrupa..

La La La La Roche Posay Effaclar




La Roche Posay tesadüfen keşfettiğim bir marka. Ne görmüşlüğüm, ne duymuşluğum ve yine bir dermoeczanem gezintim esnasında buldum, aldım. Benim cildim çok yağlı, öyle ki yaptığım makyaj 2-3 saat kalsa ne ala, özellikle cilt makyajında fondöten kullanmam hayal gibi, pudrayı bile kusuyor yüzüm. Ancak Effaclar serisi -ki zaten yağlı ciltlere yönelik imiş- benim sorunlarımı büyük oranda azalttı. Bu ürünün 3.paketini aldım hatta 1 hafta önce, 200ml uzunca bir süre hem akşam hem sabah yıkamama yetiyor, krem malum 40 ml azıcık gibi duruyor ama ufak bir miktar bile işinizi görüyor ve mat kelimesinin anlamını size yaşatıyor. 

Son yaptığım alışverişte bu ekibe yeni bir çok ürün kattım aynı markadan onları da ilk fırsatta paylaşıyor olacağım :) La Roche Posay Effaclar ürünlerine ulaşmanın kısa yolu için: Burdan buyrunuz :)

Ocak Görünümlü Temmuz

İstanbul' da gercekten de başlığa uygun bir hava var. Dün midemi üşüttüm ve bugün sınava giderken hiç iyi değildim (büte kaldım :) )

İyi olmama sebeplerimden biri de havalar. Bu neee?! Donuyorum resmen:) dün kışlıklardan çıkardım, bugün en en en sevdiğim kazağımı giydim. Bu kazağımı annemle birlikte ördük. İpi çok farklı, dokusu da, özellikle Zara, Mavi Jeans, Stefanel ve Mango' da aynı ipin kullanıldığı kazaklar gördüm bu sezon. Ama kendini çok çabuk salıyor, tam bedeninize göre almalısınız.

Bugün sınava girdim, yarın yolcuyum İstanbul' dan ayrılacağım :). Dün gibi bugün de havaya güvenememişlikle hareket ettim. 




Pantolon Mavi Jeans
Kazak Annecigim
Ayakkabı Nike AirMax 
Çanta Matraş (geçen sezon)
(Arka plan kuzenimin odası, ben odam ve dolabımı en kısa zamanda paylaşıp tüyolar vereceğim)
Sevgiler. Asya.

Bu Şu O Aralar :)

Bu aralar ne yapıyoruz? Neden kaybolduk? Aslında niyetimiz kaybolmak değildi. Lakin bir süre koşturmaca, sonrasında blogger kapandı, kapanacak, geri gelecek, açılacak, o, bu, şu derken geçti aylar, geldi yaz, yaklaştı benim düğün yazmak yine bir hayal oldu bana :) Ha Asya nerelerde acaba gezmekten tozmaktan yazamıyor o tembel öğrenci; Sanırım onu bir tatil yazısıyla görürüz aramızda :)


Dönemi kapatmadan sevgili kızlarımın da katkılarıyla güzel bir kına yaptık, döktük kurtları :) Sonrasında mezun olan kızlarımla da ayrıca bir kına yaptık derken elime kaç kere kına yakıldı bilmiyorum :) 


Fırsat buldukça kankato pöt ile geziyor tozuyoruz :) Sevgilinin askerde olmasından faydalanmak ayıp olmaz değil mi? Hem onun için de çalışıyorum, kendime aldığım kadar olmasa da onun da ayakkabı sayısına katkım yadsınamaz bence :)


Sonra kankato ile lensleri taktık. Dünya aynı dünya ne renk baksan değişmiyor :) Bausch&Lomb, Fresh Look denemiş biri olarak diyebilirim ki en doğal ve rahat lensi buldum: Solotica Natural Colors, bendeki rengi quartzo, pötünki esmeralda :)


Bu arada ailem canım ailem, Ankara'yı ziyaret eden kankato, sürekli konuşulan ev, tadilat, gelinlik, düğün muhabbetleri, düğünümüz için yapılan İstanbul'dan taşınan lavanta kutucukları..


Durmadan yapılan, çizilen, silinen dolap taslakları, evyeler, dolap kulpları, fayans, duşakabin seçimleri ve hepsini kocadan uzakta yapmak..


Saçım nasıl olacak, duvağım nasıl olacak, kocam düğünde ne giyecek, şu masa, bu sandalye, şu koltuk, bu sehpa sorunsalları..


Evimizin tadilatı için bitmek bilmeyen ölçmeler, tekrar tekrar eve gidip bakmacalar..Su, elektrik abonelik işlemleri, uzayan kuyruklar, sürekli para isteyen sistemler..

Velhasıl yorgunum, yorgunuz, yorgunlar..Ve daha çok iş var. Kocam gelsin kalan işleri yapsın diye hasretle yolunu gözlemekteyim. :D

Avrupa..